Güçlenmenin Anahtarı

12 Temmuz 2023

 

Uzman Dr.Sinan İBİŞ

Medikal Turizm Derneği Başkanı

Son yıllarda, daha güçlü ekonomik büyümenin ve artan yabancı yatırımın, yoksulluğun azaltılmasına yönelik bir araç olarak, ulusal zenginlik ve fırsatların adil bir şekilde dağıtılıp dağıtılmayacağını etkileyen çeşitli sosyal ve çevresel faktörlerin dengeli bir şekilde dikkate alınması gerektiğine dair artan küresel bir kabul söz konusudur.

Halk sağlığının bozulması, iklim değişikliği etkileri, çevresel bozulma ve sosyal açıdan sorunlu iş uygulamaları gibi çok boyutlu zorluklar, insani gelişmeye müdahale etme ve tüm popülasyonların temel insan haklarını baltalama tehdidinde bulunmaktadır. Bu sorunların da genellikle çok farklı hukuki yönleri vardır. Sosyal hizmetlerin etkili ve adil bir şekilde sunulmasını, kaynakların adil bir şekilde dağıtılmasını, uyuşmazlıkların verimli ve adil bir şekilde çözülmesini sağlamaya yönelik yasalara, yasal kurumlara ve yasal mevzuatların eşitçe uygulanmasına ihtiyaç vardır.

Her yönden kalkınma için hukukun ve adaletin insani gelişim üzerindeki etkisine yönelik gelişimler ile uygulamalar son derece önemlidir. Bir yanda hukukun üstünlüğü ve insan hakları ile, diğer yanda halk sağlığı, iklim değişikliği ve çevresel olarak sürdürülebilirlik ile sosyal açıdan sorumlu iş dünyası arasında temel bir bağlantı olduğu bilinen gerçeklerdir.

Hukukun üstünlüğünün teşvik edilmesi, özellikle insan haklarına dayalı bir yaklaşım üzerine kurulduğunda, bu alanların her birinde önemli ölçüde ilerleme sağlayabilir. Hesap verebilirliği ve şeffaflığı teşvik edebilen, yolsuzlukla mücadele edebilen ve yerel nüfusu koruyabilen yasalar ve kamu kurumları, sürdürülebilir ve kapsayıcı kalkınmayı desteklemek için kritik öneme sahiptir. Hukuku bilgili, açık ve öngörülebilir bir şekilde yorumlayıp uygulayabilen mahkemeler ve hakimler ile istikrarlı bir hukuk sistemi, hem yerli, hem de yabancı yatırımcıların güvenini kazanmak için de çok önemlidir. Bu nedenle, yasal ve düzenleyici ortamı kapsayan bütüncül, sektörler arası çok paydaşlı bir yaklaşım, herhangi bir etkili müdahale stratejisinin anahtarıdır.

Çok yönlü kalkınma sorunlarının analizi ve değerlendirmesi ile belirlenen temel sorunların aşılmasında hukukun üstünlüğü ve insan haklarına dayalı çözümler geliştirmek için yerel topluluklar, sivil toplum kuruluşları, işletmeler ve hükümetlerle etkili işbirliği yapmak durumundadır. Bu etkili iş birliğinde kamu otoritelerinin toparlayıcı, yönlendirici, destekleyici, çözümleyici destekleri son derece önemlidir.

Kamu otoriteleri, koyacakları kurallar ile sadece ulusal değil, küresel olarak da çok yönlü sorumluluklara cevap vermelidir. Örnek olarak koruyucu halk sağlığı hizmetleri ile halkının ve temas edecekleri diğer halkların sağlıklarını korumak, sınırları aşan insan hareketleri ile temel insan hakları çerçevesinde insanların tüm haklarını korumak ve insanlar için erişilebilirlik sorunlarını ortadan kaldırmak, ulusal ve uluslar arası standartlar çerçevesinde kurum ve kuruluşların üretim normlarının oluşturulması ile güncellenmesini sağlamak, bu hususların uygulanması ve denetlenmesi hususlarına öncülük etmek, yerel, ulusal ve küresel işletmeler arasında iş birliklerinin geliştirilmesini teşvik etmek, bu iş birliklerinin güçlendirilmesi ve sürdürülmesi hususlarına yönelik adımları gerçekleştirmek ve şeffaf kurallara bağlamak, kuruluşların kalkınma güçlüklerinin analizleri ile sorun teşkil eden hususların çözümüne yönelik uygulamaları geliştirmek ve teşvik etmek, ulusal ve küresel sosyal sorumluluk uygulamalarının çeşitlendirilmesi ile uygulanmalarını yaygınlaştırmak, dezavantajlı grupların engellerini aşmalarına imkan sağlamak ve onlar içinde eğitim, sağlık, kazanç, ulaşım, erişim, istihdam gibi temel uygulamalarda eşitleyici adımları hayata geçirmek, zamanın her geçen gün yeni ihtiyaçları öngördüğü dikkate alınacak olursa zamanın ihtiyaçlarını önceden öngörmek ve bu olası ihtiyaçlara karşı hazırlıklı olmayı sağlayacak adımları atmak, toplulukların ve kırılgan grupların politikalara ve hükümet uygulamalarına katılımları ile, somut cinsiyet eşitliği, ayrımcılık yapmama ve savunmasız gurupları göz ardı etmeme gibi hususların tüm uygulamalarda dikkate alınması gerekmektedir.

 

Her yönüyle sürdürülebilirlik ve kapsayıcılık programları için hukukun üstünlüğünde göz ardı edilmemesi gereken adımlar ve yaklaşımlar

  • Kapsayıcı ve katılımcı bir süreç aracılığıyla ulusal stratejiler geliştirmek
  • Yasal ve düzenleyici reformları hayata geçirmek
  • Sivil toplum kapasitesini geliştirmek, yurttaşlık eğitimi, hukuk okuryazarlığı programları aracılığıyla adalete erişimin ve yasal yetkilendirmenin artırılması, ilgili hakların geliştirilmesi için hukuk mesleğinin ilke, etik ve toplumsal rollerinin seferber edilmesine öncülük etmek
  • İdari, adli, yarı adli talepler ve hesap verebilirlik mekanizmalarının geliştirilmesini sağlamak
  • İlgili konularda hakimler, avukatlar ve hükümet yetkililerinin eğitilmesini sağlamak
  • Özellikle şeffaf bilgiye halkın erişimini sağlamak
  • Haksızlıklarla ve yolsuzluklarla mücadele programlarını teşvik etmek

 

Kamu yöneticilerinin genel olarak edinmesi kaçınılmaz olan roller

  • Dünyamızın varlıklarının korunmasına yönelik yerel, ulusal, küresel bilinçlenme ile sosyal girişimcilikleri desteklemek
  • Küresel ısınmaya neden olan faktörleri tespit etmek ve geliştirilecek mücadele adımlarının uygulanmasını denetlemek, bu faktörlerin azaltılmasına öncülük etmek
  • Dezavantajlı grupların sorunlarına yönelik ihtiyaçlarının karşılanmasını, ihtiyaç duyulacak hizmetleri eşitleyici girişimleri kurallaştırmak ve erişilebilir bir yaşam inşa etmek
  • Sağlıklı yaşama yönelik sağlığın korunması konusunda bilinçlenme ve koruyucu sağlık hizmetlerini sürdürülebilir şekilde uygulamak
  • Çocukların nitelikli eğitim süreçlerinde deneye ve muhakemeye dayalı, sosyokültürel gelişimden zengin eğitim unsurlarını teşvik etmek
  • Ulusal kültür mirasının anlaşılması, yaşanması, korunması ve yaygınlaştırılması konularında projelere öncülük etmek
  • Bölgesel veya yerel yaşayan insanların seslerine kulak veren, onlarla birlikte belirlenecek ihtiyaçlar ile gelişim programlarını hayata geçirmek üzere halk ile birlikte çalışılacak program organizasyonları dizayn etmek
  • Kırsal kesim başta olmak üzere özellikle gıda kaynaklarının üretimini yaygınlaştırmak, yerel ve bölgesel üretimleri (ata tohumları, geleneksel tarım ile üretim vs.) teşvik etmek
  • Halkın emekleri ve üretimlerinin taçlandırılacağı kooperatifler, birlikler, ürün-halk buluşma noktaları gibi hususlara öncülük ederek kırsal ekonomik kalkınmayı güçlendirmek, teşvik etmek
  • Boşalan köylerimizdeki hayatın tekrar canlanmasına yönelik kentlerden köylere dönüşü teşvik edecek denetlenebilir ve şeffaf, uygulamalar, planlamaları hayata geçirmek
  • Merkezden çevreyi yönetmeye çalışmak yerine, çevreden merkeze yönetişim anlayışı ile bölgesel kalkınmayı ve refah gelişimini teşvik etmek
  • Halkın güvenliğini ve birbirine saygılı olmasını korumaya yönelik mevzuatları geliştirmek, hassasiyetle uygulamak
  • Eşitsizlik doğuracak hususların tespit edilmesi ile bu eşitsizliklerin ivedilikle kaldırılmasına öncülük etmek
  • Şehirlerde, kasabalarda ve köylerde tarihin yaşanmışlıkları ile şehir hafızası gibi değerleri korumaya özen göstermek
  • Şehirlerde, kasabalarda, köylerde yaşayan insanlarla birlikte düşünmek, birlikte karar vermek ve geliştirilecek uygulamalara, yaşayanlarının katkılarının olabilmesine imkân vermek
  • Ekonomik ve sosyal kalkınmanın güçlendirilmesinde iyi dünya örneklerini referans almak, bu örneklemlerin bölgesel uygulanabilirliğinden modeller üretmek
  • Ülkemizin demografisi ile sosyal yapısını zedeleyici, olumsuz etkileyici toplumsal hareketlerden, kararlardan, uygulamalardan uzaklaşmak
  • Ülkemizde okuma ve öğrenme yeteneklerinin artışını, diploma sayısı yerine eğitim kurumları ve modellerindeki etkili zenginleştirme ile geliştirmek,
  • Yaşayan halkın küresel bilgiye erişimi ve küresel kuruluş veya insanlarla iletişimini güçlendirmek üzere farklı dilleri konuşan bireylerin artırılmasına yönelik eğitim seferberlikleri başlatmak
  • Doğal afetlerle ilgili kırılganlıklarımızı azaltmaya yönelik radikal kararlar almak ve şeffaf bir şekilde uygulamak
  • Üretimi referans alan; teknolojik, ekonomik ve sosyal gelişme ile toplumsal refahın sürdürülmesini sağlayıcı algı, bilinçlenme ve uygulama modelleri geliştirmek

Sürdürülebilirlik kavramı, sürekli değişimlerin ihtiyaçlarını karşılayan, artan ve değişen nüfus yapılarını içerisine alan, sayısız faktörleri barındıran, son derece dinamik, iç içe iki kavramdır. Sürdürülebilir kalkınma, bugünün ihtiyaçlarını, gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama yeteneğinden ödün vermeden karşılayan kalkınmadır.

Özetle çok konuşan yerine çok üreten, dünyamızın varlıklarını değersizleştirmek yerine koruyan, düzene ve yaşamın varlıklarına saygı gösteren, siyasetin beklentilerini karşılamak yerine dünyamızın yaşamsal gerçeklerini kendine referans alan, aklın ve değerin uygulamaların merkezinde olduğu, zayıfın üzerine başmak yerine elinden tutup kaldıran yaklaşımların benimsendiği, bireysel ve toplumsal taleplerin karşılanmasına öncülük edecek kamu yönetimleri kapsayıcılığın ve sürdürülebilirliğin aktörleri olabilirler.

 

Test

Form Gönderimi

Tamam