Kovid Sonrası Bilinçli Seyahat Eğilimleri

15 Temmuz 2021

Seyahatin geleceğini anlamanın bu kadar önemli olduğu bir yıl hiç olmadı. Karantinaya alınmayacağınız hangi ülkelere gidebilirsiniz? Yolculuğunuz sırasında Kovid-19 testi yaptırmanız gerekecek mi? Uçakta yüz maskenizi kaç kez değiştirmeniz gerekecek? Koronavirus pandemi süreci herkes için inkar edilemez derece de kayalık bir yol oldu, ama yeni umutlarla bir yılı daha yaşamayı sürdürüyoruz, bu süreçte açılan yeni hava koridorları ve daha iyi test protokolleri sayesinde, ülkeler arası seyahatlerin yeniden kolaylaşmaya başladığını görmek güzel.

Elbette seyahatler eskisi gibi olmayacak, belki de pandemi sonrası normalleşme kötü bir sürece evrilmeyecek. Belki şehirler daha sessiz olacak, UNESCO Dünya Mirası Alanları aşırı kalabalık olmayacak ve gökyüzü daha az kirlenecek. Gezegenimiz eski canlılığında olmasa da ve turizm endüstrisi büyük ölçüde acı çekiyor olsa da, pandemi herkese seyahatin bir hak değil, bir ayrıcalık olduğu konusunda hayati bir ders verdi.

Bilinçli seyahat…

2021 ve 2022 yıllarında daha bilinçli tercihler yapan yolcuların artacağını tahmin edebiliriz. Bu bilinçli yolcular gittikleri seyahatler hakkında çok daha anlayışlı, evden daha uzun süre uzak kalmaya istekli ve bu seyahatleri gerçekleştirmeye yetisi olanlar olacak. Bu bilinçli yolcular seyahat ettikleri yerlerde çevrelerini ve yerel halkı daha çok anlayacak, daha çok takdir edecek ve harcamalarında daha az bonkör bireyler olacaktır.

Bu zorlu süreçte birçok insan pandemi olmasaydı nereye seyahat etmiş olacaklarını, sorgusuz sualsiz ne için ne kadar harcamış olacaklarını düşündüklerinde; seyahatlerindeki birçok unsurun gereksiz ve amaçsız olduğunu düşünebilirler. Bunu düşünenlerin ise azımsanmayacak ölçüde çok fazla olduğu tahmin edilebilir. Artık gelecekte insanlar daha az ve daha seçici seyahatler yapacaklar, kitle ve kalabalık seyahatlerden öte, daha bireysel hizmet ve bulunurluk yaşayacakları seyahat olanaklarını değerlendirecekler. Nereye gitmek istediklerini dikkatlice gözden geçirecekler ve aynı kişilerle, aynı yere gitmekten uzaklaşacaklardır.

Seyahat eskisi gibi olmayacak; şehirler daha sessiz olacak, UNESCO Dünya Mirası Alanları aşırı kalabalık olmayacak ve gökyüzü daha az kirlenecek. 

Birçoğumuz seyahatin özgürlüğünü ve heyecanını umutsuzca özlüyor olsak da, sosyal prestij ve Instagram "beğenileri" için seyahat etmenin bizi ileriye götüren şeyin olmaması gerektiğinin farkına varıldığına hiç şüphe yok. Bizim için gerçekten bir şey ifade eden, denizaşırı bir yere seyahat etme çabasına ve riskine değecek seyahatleri seçmeliyiz. Hepimiz virüse yakalanma riskinin umduğumuzdan daha uzun süre devam eden bir sorun olacağını tahmin ediyoruz ve bu tahmini dikkate alan seyahat gerekliliklerini dikkate almalıyız.

Seyahat alışkanlıklarımız nasıl değişecek…

Aylarca süren kapanmalardan sonra, geniş açık alanlar için evrensel bir açlık olacak. Örneğin şehirlerin az yoğun olan yerleri, milli parklar ve ören yerleri, kapanma sonrası açılmalar ile büyük ziyaretçi akını yaşamaya başladı ve vahşi doğada geçirilen zamanın modern kent yaşamına bir panzehir olduğu düşünüldüğünde, eğilimin 2021 ve sonrasında da devam edeceği düşünülebilir. Yolcuların tek bir konuma uçtukları ve ardından eve döndükleri noktadan noktaya tatil eğilimlerinin; birden fazla yere yapılan, daha yavaş bir hızda gerçekleşen seyahatlerin oluşturacağı trendler ile rekabet edeceği de düşünülebilir.

Vahşi doğada daha fazla zaman geçireceğiz…

İnsanlar seyahat tarzları hakkında daha dikkatli düşündükçe, dünyamız üzerindeki tahrip edici etkilerini en aza indirmek için ellerinden gelen her şeyi yapan oteller ve seyahat şirketleri arayacaklar. Seyahat eden insanlar bilinçlendikçe, ekoturizm güvencesi veren çeşitli turizm hizmetleri ile turizm işletmelerindeki akredite hizmetlere ilgileri artacak. Seyahat edecek kişiler hangi nedenlerle seyahat ederse etsinler evlerine döndüklerinde kendilerini eskisinden daha rahat, daha sağlıklı ve daha huzurlu hissetmek isteyeceklerdir ve wellnes, wellbeing gibi turizm içerikleri daha popüler hale gelecektir.

Deneyimleri yaşamak isteği öne çıkacak…

Yerel topluluklarla güvenli ve saygılı bir şekilde ilişki kurmak, yerel deneyimleri yaşamak ve yöresel lezzetleri tatmak gelecekteki gezilerin önemli bir yönü olacak ve turistler öğrenmeye, insan bağlantılarını kurmaya istekli olacak. Doğrudan ödeme veya gönüllülük çerçevesinde, olumlu bir ayak izi de bırakmak isteyecekler.

Son olarak, “tatil” fikri geçmişteki farklı tarihsel süreçlerdeki yaşananları hissetmeyi istedikçe, sadece yurt dışında “olmak” dikkatli bir alternatif olacaktır. Bu seyahat ve tatil fikri; ziyaretçilerin işi tatillerle birleştirdiği, kendilerinin belirli bir yerde daha uzun süreler boyunca yaşamak zorunda kalacağı 'işlerin' artış döneminde tercihlerden birisi olacaktır.

Kalabalık tatil köylerinde olmak yerine uzaklarda daha tenha bir tatil…

Gezginler değişik kültür ve deneyimleri yaşayabilecekleri deniz aşırı seyahat seçenekleri konusunda daha talepkar olacaklar. Pandeminin neden olduğu seyahat özgürlüğünün insanların ellerinden alınması, insanların bu daha zorlu seyahatlere çıkma eğilimlerinde değişikliğe yol açmış olabilir. Güvenlik ve esneklik herkes için öncelikli olacak. Ancak hava koridorlarındaki çalkantılı değişikliklerin ardından ve bu yıl tatillerini kaybeden birçok insan, politikalar veya kısıtlamalar değişirse rezervasyonlarının korunacağına dair güvence arayacaklar. 

Bazı gezginler, temas edecekleri diğer gezgin sayısının az olacağı seyahatleri tercih edecek iken, yerel ve daha kısa konaklama seçeneklerine olan talebi de daha çok tercih edeceklerdir. Örnek olarak birçok gezgin için Hırvatistan’da geleneksel tarım turizmine katılmak ya da bir katamaran da yelkenli turda olmak ve rotayı dilediği yere döndürmek harika alternatifler olabilir. Ya da yerel yaşam turlarına katılarak tek bir yerde sakin bir tatil yapabilmek büyüklerimiz için harika bir seçenek olabilir. Pandemi öncesi iki hafta süren tatil seçenekleri yerine, bu sefer yerel deneyimleri yaşayabilecekleri belirlenecek bir destinasyonda daha uzun sürelerde tatil yapmak isteyeceklerdir.

Kaçış, ancak eve yakın…

Kovid-19 sırasında evde geçirilen uzun süre, insanların macera duygusunu ve kaçış arayışlarını artırmaya devam edecek. Küresel araştırmalar ve gözlemlere göre; insanların 2021'de seyahat etmek konusunda güçlü bir istek duyduklarını ve insanların yüzde 70'inin 2021 tatilini çoktan planladığını ya da yapmaya başladığını göstermektedir.

Ortaya çıkmaya başlayan önemli bir trend ise bir destinasyona duyulan ilginin önemi ile, bu güçlü ilginin kısa mesafeli seyahatte bir yükselişe dönüşmesidir. 2020 yazında, evlerine daha yakın kalmak isteyen insanlarla, on Avrupalıdan dokuzu yaz tatilleri için bir kıta destinasyonu seçti, bu eğilimin ise 2021 sonuna kadar devam edeceği, önümüzdeki yıl Avrupalılar için en çok rezerve edilen on destinasyondan %60’ının ise Avrupa içerisinde gerçekleşeceği ifade edilmektedir.

Gezginler anlaşılır şekilde ihtiyatlı davranmaktadırlar, gezginler hükümetlerden ve seyahat endüstrisinden 2021'de seyahat konusunda güvence arıyor olacaklar. İnsanlar, sağlık ve güvenlik önlemleri hakkında tavsiye ve güvence aradıkça; incelemelerin hem çevrimiçi, hem de ağızdan ağıza giderek daha önemli hale gelmesi de kaçınılmaz olacak. Kovid-19 önlemlerini doğru uygulayan restoranlar, oteller ve turistik yerler bu disiplinlerin ziyaretçi sayılarına yansımasını görecekler. Bu arada, küresel seyahat sektörü tüketici güvenini artırmak için Kovid-19 sigorta ürünlerini piyasaya sürdü ve hükümetler; 2021'de turizmi canlandırmak için hayati önem taşıyan karantinasız seyahat rotaları sağlamak için havalimanlarında daha hızlı PCR test tesisleri ile ilerlemektedirler.

Kişisel tavsiyeler önemli olacak…

Gezegene geri verme etrafında odaklanan, daha anlamlı seyahate doğru daha geniş bir geçiş olacak. Hafta sonu kaçamaklarına ve daha uzun süreler için aile odaklı seyahat programlarına katılım daha önemli olacak. Bunun önemli bir nedeni var. Tüm dünyada tamamen turizme bağımlı olan birçok topluluk ve koruma projesi var. Salgın nedeniyle turizm işletmelerinde büyük küçük gelirler tamamen durdu ve çoğu, geri dönüşü olmayan noktaya geleceğinden endişe duyuyor. Örnek olarak bir turizm şirketi, Angola'nın bozulmamış vahşi doğasında önceden belgelenmemiş fil sürülerini izlemek ve çeşitli Afrika bölgelerindeki safari korucularını desteklemek gibi koruma odaklı deneyimler başlatmış. Bunlar aynı zamanda, son birkaç aydır bozulmadan bırakılan vahşi yaşamı ve manzaraları ilk gören olmak için olağanüstü fırsatlar sunmuş.

Dağlara tırmanmak ve sınırları zorlamak…

2021'de, dünyanın dört bir yanındaki gezginlerin çeşitli düzeylerde kısıtlamalarla ve ziyaret edebilecekleri sınırlı yerlerle karşı karşıya kalma eğilimlerinin devam edeceğini biliyoruz. Bu nedenle insanların nereye seyahat etmekten çok, nasıl seyahat edeceklerine odaklanmak gerekiyor. Seyahatin yükselişinin yavaş yavaş olacağı bir gerçektir. Pandemi tüm turizm endüstrisini yavaşlamaya zorladı ve çoğu turizm yatırımcısı hızlı tempolu bir seyahat tarzına dönmek için acele edemeyeceğini de öğrendi. Seyahatin başlaması genellikle eve daha yakın destinasyonlar da daha çok olacak, ancak deneyim görmek isteyen bazı insanlar için ise dışarıda daha fazla zaman geçirebilecekleri, her türden vahşi doğa seyahatlerinin tercihi de artacak. İlk işaretler, insanların tatilde aktif olmak ve kapanma sırasında keyif aldıkları yürüyüş veya bisiklete binmek istediklerini gösteriyor. Birçok insan, her zaman hayal ettiği bu zorluğu gerçekleştirmek için kendini hazır hissediyor.

Kişiye özel seyahat ve daha uzun konaklamalar…

Gezginler tatilden çalışmayı da tercih edecekleri için daha uzun süreli tatiller kesinlikle daha popüler olacak. Dijital göçebeler dünyasında yaşıyoruz. İnsanlar gittikçe daha fazla uzaktan çalışıyor ve ofise geri dönmeleri gerekmiyor. Şu anda, insanlar otel konaklamalarında dijital bağlantılarını da yanlarında taşıyarak daha uzun süreli rezervasyonlar yapacaklar, daha uzun sürecek tatiller gerçekleştirecekler.

Ayrıca deneyim odaklı seyahate doğru bir geçiş son yılların hızla artan en önemli trendidir. İnsanlar aylardır evlerindeler, bu nedenle önümüzdeki süreçte yeni yerler, farklı kültürler, değişik mutfaklar, eşsiz manzaralar, heyecanlı etkinlikler ve zengin doğayı yeniden yaşamak isteyecekler. Oteller daha sağlıklı yaşam odaklı konaklamalara sahip olacak ve konuklara özel programlar içerecek. Esnek iptal politikaları, yolcu seçimi üzerinde büyük bir etkiye sahip olacak. Bu tercihler belki de fiyat tercihindeki önceliği geride bırakacak.

Daha akıllıca seyahat edin, ancak son dakikada rezervasyon yapın…

Tatil rezervasyonu sayıları genel olarak geçen yıla göre çok daha düşük olmasına rağmen, lastminute.com'daki rezervasyonların payının geçen yıla göre yüzde 200 daha yüksek olduğu ifade edilmektedir. Bazı AB destinasyonları, yaz aylarında büyük bir yoğunlaşma yerine yılın alışılmadık zamanlarında ziyaretçi sayısında artış görebilir. Kovid, dikkate alınması gereken küresel ekonomi üzerinde ciddi bir etki yaptı. Ancak insanlar yine de tatile gidecekler ve sadece daha akıllıca seyahat edecekler. Kolay bir dönüşü garanti eden daha düşük riskli konumlara öncelik verecekler ve klasik yedi günlük tatiller yerine daha uzun süreli tatilleri tercih edecekler.

Test

Form Gönderimi

Tamam